top of page

1,5 Kg. : Akıl, Duygu ve Odak


Beynimiz (Kafatasımızın içine konuşlanıp duyulardan gelen istihbaratları düzenleyerek bizi ayakta tutan ve yaklaşık 1,5 kg ağırlığında olan komuta merkezi) kabaca 2 sistem içerir. Bu iki sistem, David Eagleman’ın deyimiyle, beyni, bir rakipler takımına dönüştürür. Akılcı ve duygusal sistemler olarak kategorize edilebilecek bu sistemler, ana hedeften bağımsız olarak kendi hedefleri doğrultusunda işler. Her iki sistem de işini gereği gibi yerine getirdiğinde ana hedef olan öz gerçekleştirim kendiliğinden ışık saçar. Tuhaf olan, her iki sistemin de bu ana hedeften bağımsız olarak görevini yerine getirmesidir.

Akılcı sistemin odağı tecrübe ettiğimiz dış dünyadır. Duygusal sistem ise içeride neler olduğunu kolaçan etmektedir. Birbirlerinin umurunda değillermiş gibi görünen bu iki sistem, tek başlarına kaldıklarında bizi de yolda bırakırlar. Duygusal sistem acıktım dediğinde, o halde yemeliyim diyen akılcı sistemdir. Akılcı sistem sizi bir restorana da götürür ama hangi restorana gideceğinizi duygusal sistem belirlemiştir. Akılcı sistemimiz yardımıyla karmaşık formüllerden oluşan bir matematik problemini çözebiliyorken, rengine bir türlü karar veremediğimiz bir ruj yüzünden gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalıp görece daha basit bir problemi çözememek sanırım çok can sıkıcı olurdu.


Öz farkındalık odaklanmanın temelidir. O halde ya iki rakip sistemimizin dizginlerini gerektiği gibi tutarak, farklı yönlere saldırmalarını engelleyip yolda kalacağız ya da susamış bir balık misali garip bir algı dalgası içerisinde hayattan geçip gideceğiz. Çünkü kendimize odaklanmayı başaramıyorsak, hayattaki diğer alanlara hatalı odaklanıyoruz demektir. Odağımız ise gerçekliğimizdir. Seçim bizim…

10 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page